DADD Ralli Akdeniz 23. Gün
Biz dün gece Adana’da kalmayı tercih ettik. İçinizden 15 kişi Mersin Marina’ya döndü ve ancak 5 tanesi bugün tekrar Adana gezisi için geri geldi.
Otelde dinlenmek hepimize iyi geldi. Otobüslere 10 gibi binip Aslantaş Barajı Antik Kentine gitmek için yola çıktı. Yol epey uzun sürdü; çünkü şoförümüz yolu şaşırmış ve normalden 1 saat fazla yol gitmişiz.
Aslantaş’ta bizi gözlemeciler karşıladı. Patatesli ve peynirli, kendi buğdaylarından yaptıkları gözlemeler öyle lezzetli görünüyordu ki hemen birer tane kaptık.
Karatepe Aslantaş Açık Hava Müzesi Adana’nın Kadirli ilçesinde yer alan ve geç Hitit dönemine ait buluntuların sergilendiği ve korunduğu bir kompleks niteliğinde. Antik bir sınır kalesinin kapılarını, giriş noktalarını vurgulama ve bu girişlerdeki eserleri koruma amacıyla inşa edilen saçaklar 1957 yılında Mimar Turgut Cansever tarafından tasarlanmış, 1961 yılında inşa edilmiş. Buradaki Finike yazıları sayesinde önceleri tam çözülememiş olan Hitit Hiyerogliflerinin okunmasına imkan sağlayan bir anahtar ele geçirilmiş, dünya üzerindeki Hitit Yazıları ilk defa burada okunmuş. Karatepe-Aslantaş’taki eserler, mimari bir bütünün parçaları oldukları için yerlerinden sökülüp kapalı bir müzeye taşınmamış, "Açık Hava Müzesi" kurularak eserlerin burada sergilenmesi yoluna gidilmiş.
Adana’ya geri dönüp Eski Çarşı’yı gezdik. Taş Köprü, saat kulesi, Ulu Cami, Ramazanoğlu Konağı’nı gezip tarihi Yeni Uğur Helvacısı’nda çeşit çeşit lokumların arasında kendimizi kaybettik.
Adana’da geçirdiğimiz 1,5 gün boyunca o denli yedik ki adeta mide fesatına uğradık. Hepimiz boğazımıza kadar dolu olmamıza rağmen meşhur Onbaşılar kebapta yemeden duramadık. Seçilen menü de çok zengindi ve içimizden birkaç kişi mide doluluğundan telef oldu. Biz kılpayı kurtardık ama yarın hiçbir şey yememeyi düşünüyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder