Evia 4 - 9 Temmuz 2023
Sabah dokuzda Kea’dan yola çıktık. Limandan çıktığımız gibi dalga boyu 2 metreyi aşmaya başladı fakat yine de yola devam etmeye karar verdik. İstikametiniz Yunanistan'ın Girit'ten sonraki 2. büyük adası olan Evia... Adanın güney ucunda kalmayı düşündüğümüz koya yaklaşık 30 mil yolumuz var. Dalgalarla biraz zor yol aldık. Akıntı da vardı. Kuzeye doğru çıktığımız için bizi zorladı diyebilirim; bir müddet sonra rüzgâr çıktı ve 30 knotları buldu... Adaya yaklaşırken hava iyice azdı ve dalga boyu da büyüdü... Düşündüğümüz yerde kalınamayacağına karar verip istikametimizi Almiropotamos Koyuna doğru çevirdik. Saat 18:00 gibi koyun dibine kumsalın önüne demirimizi attık ve hava bir müddet sonra dindi ve çok şükür ki geceyi sakin geçirdik en azından uyuduk dinlendik...
Evia adasındaki ikinci günümüzde Khalkis'e gidip ana kara ile adayı birbirine bağlayan köprüden geçeceğiz. 2015 yılında yine aynı yerden bu kez tam tersi kuzeyden güneye geçmiştik. Khalkis'e 14:00 gibi vardık ve köprünün sol tarafına demirimizi attık. akşamüstü karaya çıkıp köprü geçiş ücreti olarak 35.6 Euro ödedik ve adımızı yazdırdık. Geçen sefer geçtiğimizde köprüde gece 1:30-2:00 arası kapalı olacağı yazmıştı ve 2:00 gibi geçmiştik. Bu kez 22:00-23:00 arası kapanacağı yazıyordu. Saat 21:00’den itibaren anons beklemeye başladık ve bir saat içinde anonslar başladı; teknelerin isimlerini sıraladılar ve hazırda olmamızı, saat 10:30’da köprünün açılacağını duyurdular. Yaklaşık 8-10 tekne kuzeye geçmek için beklerken güneye sadece 2 tekne geçecekmiş ve önce kuzeyden gelenler geçip sonra biz geçecekmişiz. Hepimiz 22:00 gibi demirlerimizi aldık ve beklemeye başladık; kuzeydekilerden sonra biz de geçtik; bu kez geçiş erken olduğu için hiç yorucu geçmedi ve aksine oldukça keyifliydi... İnsanların hepsi kenardan bizi izlediler ve el salladılar...
İki mil ötedeki koya gidip demirimizi attık kocaman, sapsarı güzel bir ay vardı. Gece sakin geçmesine rağmen sabaha karşı yine dalgalarla uyandık... Hemen demirimizi toplayıp üç mil ilerdeki Nea Artekis koyuna demirledik ("distance" diye bağırıp bize demir atma dersi vermeye çalışan Alman teknesine rağmen ki adamla kadının derdi meğerse çıplak denize girmekmiş) Sakin bir gün geçirdik denizin dibi çamur olduğundan çok berrak bir duyu yoktu -zaten tüm Evia Adası böyle.
Öğleden sonra demirimizi alıp yine başka bir yere gitmeye karar verdik 5 mil kuzeydeki Politika koyuna geldik ve kumsalın önüne demirimizi attık. Gece sakin geçiyor demeye kalmadı 21:00 gibi tepemize bulutlar gelmeye başladı; birden bire sanki bir tufan çıktı ve bu yaklaşık yarım saat sürdü... Hava en nihayet sakinleyince biz de dinlenme fırsatı bulduk. Ertesi gün de orada kaldık mor minik deniz analarının zehirli olabileceği korkusuyla çok fazla denize giremedik.
Evia Adası'ndaki dördüncü günümüzde daha önce de geldiğimiz kaplıca kasabası Loutra Aidhipsou'da kaldık. Bu kez balıkçı barınağında hiç yelkenli yoktu biz de şehrin biraz dışındaki kumsala demirimizi attık. Alttaki inanılmaz büyük ağa denk getirmemek için biraz uğraşmamız gerekti. Botla kasabaya çıkmak yerine teknemizde kalmayı tercih ettik.
Evia Adası o kadar büyük ki adeta kabus gibi bitmek bilmiyor. Aslında ana karadan kopmuş gibi duruyor ve bence hiçbir şekilde bir Yunan Adası estetiği, güzelliği yok. Mimarisi de Türkiye'deki laz müteahhit mimarisinden farksız. Özensiz binalar, farklı katlı evler, gelişigüzel boya renkleri... En nihayet bu adadaki son günümüzde 25 mil kuzeydeki Orei'ye geldik ve limana bağlandık. Liman 8 sene önceye göre gelişmiş, güzelleşmiş, kiralık tekneler, devasa marketler ve yakıt tankeri ile tam bir ikmal merkezi olmuş. Bütün ihtiyacımızı karşıladık, ne kadar ısrar etsek de polise damga vurduramadık bizimle uğraşamazmış. Limana 8 euro gibi bir ücret ödedik. Bu arada yine 8 sene önce ile fark olarak Orei'nin simgesi olan dev boğa heykeline de güzel bir camekan yapmışlar.
Yorumlar
Yorum Gönder