DADD Ralli Akdeniz 2. Gün

Bozukkale’de sallana sallana feci bir gece geçirdik. Daha önce bu koya defalarca gelmiş ve her seferinde de restaurantların iskelelerine bağlanmıştık. Yine solugan girmiş, yine rahatsız etmişti ama dün geceki kadar olmamıştı. Alargada kalınmayacak koylar listesine Bozukkale’yi de ekliyorum. 

Sabah 6:00 gibi uyanıp hazırlandık ve 7:00’ye doğru demirimizi aldık. Bu günkü seyrimiz 52 mil güneydeki Karacaören Koyuna.

İlk bir saat denizin dalgasında epey sallandık ama sonrasında pupadan gelen 10-13 knot rüzgarla nefis bir ayı bacağı seyri yaptık. (Bilmeyenler için açıklayalım  İki yelkenin ters taraflara açık olduğu duruma ayı bacağı denir. )

Karacasöğüt’e gelmeden iki saat önce rüzgarımız bitti ve biz de motor seyrine geçtik. Koya girdiğimizde saat 16:00 idi. Bir gün önceden gelen ralli dostlarımızın yardımıyla demirimizi atıp kıçtan kara olduk. Demir atarken yaşadığımız demir toplanma hadisesi bizi biraz yordu ama neyseki kazasız belasız çözüldü. 

Bu gece bu koydayız. Bazı ralli tekneleri restaurantta yemek yiyecek. Bizse daha önce burada bir kez yemek yiyip koyu sahiplenir tarzları hoşumuza gitmediği için restauranta çıkmayacağız. Bu arada keman resitali dinleyeceklere de şimdiden sabırlar dilerim.

Şu saatte günlük gezi tekneleri gittiği için koy çok sakin ve adeta bizim ralliye ayrılmış gibi.

Umarım geceyi de sakin geçirip dünkü uykusuzluğumuzun acısını çıkarırız.

Bu arada bir ralli dostumuzun tüm tekneler için yaptığı el emeği fil ve melek figürlerine bayıldık. Bizimkisi yeşil renkli olduğu için sancak perisi ve sancak kamarasının kapısında yerini aldı. Ne şeker değil mi?