23 Eylül 2015 - Selimiye

Allahım çok şükür güneş yüzünü gösterdi.  Dün gece tekneler taradı, rüzgar, yağmur ve şimşek hiç hızını almadan sabah 4'te kadar sürdü. Ben 2'den sonra sızmışım. Sabah sakin ve güneşli bir güne uyanmak  gecenin tüm stresini aldı. Kahvaltı sonrası az da olsa bir yağmur yine Selimiye'yi yokladı.

Günü temizlik, çamaşır, alışveriş ve detoks yemeği hazırlamak işiyle geçirdik. Bir ara denize bile atladım ama birşeyler ısırınca çıktım. Bir söylentiye göre deniz bitiymiş. Elektrik şoku gibi her yerinizi birden yakıyor ve suyla duş almadan zor geçiyor. Denizde İstanbul Acıbadem Hastanesi'nden ortopedistimiz Metin Türkmen ile karşılaştık. Gökova ekibiyle Hisarönü'ne gelmiş. Biz bu yelken işine gireli beri ortopedistlerden toplanamadığımız için kendisini her sene ziyaret ederiz ve epey yelken sohbeti yaparız. Hisarönü Körfezi'ni de ilk kez ondan duymuştuk. 

Bugün happy hours misafirlerimiz Rakish teknesi Zehra ve Aziz ile Cygnus teknesi Hülya ve Tolga idi. Ben azimle detoksunu bozmadım. Misafirlerimiz gidince bu kez biz alargadaki Woopee'ye gittik. Gritimu'ya kadar yürüdük, Arif bizi botla tekneye aldı. Petunia teknesi Belgin Hn. ve Zafer Bey de oradaydı. Ben yine detoksumu bozmazken çok gülmeli, bol sohbetli, çok hoş bir gece geçirdik. Arif bizi yarım gibi iskeleye bıraktı. Yolun yarısında deniz motoru aksilik edip durunca Ali ve Arif küreklere asıldılar. Bugün uzun oldu ama o hengamede hiç fotoğrafımız olmamış. Darısı yarına artık...