20 Eylül 2015 - Selimiye Köyü
Dün gece 1:30 gibi tam yatmadan evvel elektriğimizin olmadığını anladık. Ali ve ben pijamalarla iskele üzerinde tam bir saat sebebini bulmaya çalıştık. Bizim iki kablomuz var. Birini takıyoruz olmuyor, diğerinin artı eksisini çeviriyoruz olmuyor, sürekli teknenin ana sigortası atıyor. En sonunda 'İki' teknesiyle priz yerlerini değiştirdik, olay çözüldü...
Sabah gözümüzü şiddetli yağmurla açtık. Doğrusu bugün yağmur bekliyorduk ama sabahın 9'unda değil.
10 gibi, Burcu'nun o yağmurda bir koşu gidip aldığı poğaçalarla kahvaltımızı ettik. Kahvaltı sonrası Ceri Kafe'de kahvemizi içerken yağmur sonrası rutubeti iyice bastı. Moshonis'e gelip Burcu ile denize atlayıp çıktık.
Öğleden sonra şimşekler çakmaya, kara bulutlar gelmeye başladı.
Sonrasında da kuvvetli fırtına başladı. Yandaki motoryat, yan döndü, ikinci bir tonoz aldı, bir taraftan yağmur deli gibi yağıyor, deniz azıyor, tekneler birbirinin üstüne devrilecekmiş gibi oluyor, diğer yanımızdaki 33 yelkenli, deliler gibi zıplıyor, iskele yerinden kopacakmış gibi oluyor, telefonlar çekmiyor. Bu durum yarım saat kadar sürdü; yatışması da neredeyse artı bir yarım saat sürdü... Salı- çarşamba için güneyli fırtına beklerken, bugün hiç hesapta yokken kuzeyli fırtına geldi.
Bu da fırtına sonrası mutluluğun resmi; happy hour...
Akşam bizim ahçıların yaptığı kıymalı makarnayı yedik. Sonrasında da Paprika'ya tatlı ve kahveye gittik. Yarın bizimkiler gidecek:( Şimdiden üzülüyorum:(
Yorumlar
Yorum Gönder