21 Eylül 2015 - Selimiye
Bu sabah Mete ve Burcu gidecekleri için saat 7 gibi kalktık. 7:45'de hazır ve nazırdık. Önce ben iskeleye atladım. Rüzgar çıkar, fırtına çıkar nasılsa yakınız diye geldiğimizden beri pasarella koymamıştık. Mete'nin valizini de iskeleye aldım. Ardından Mete bir adımda karşıya geçeyim derken cuppp diye suya düştü...
Allahım ben bıktım bu ailenin erkeklerinin sürekli suya düşmesinden. Tabii yine ben önce paralize oldum. Sonra Mete debelenerek yukarı çıktı. Oh kafasını filan vurmamış derken 'telefonum cebimde' diye hayıflanıyordu. Bir taraftan ben iskeleden tutarak çekmeye çalışıyorum, diğer taraftan Ali teknenin merdivenini açmaya çalışıyor... Neyse ki çıktı; anında soyunup üstünü değişti, tabii sabah sabah dondu... Çantası da sırtında olduğundan epey su almış içindekiler... Bu arada giysileri paketledik başka bir çantaya tıktık, ıslanan çantanın içindekileri yeniye alıp paket ettik. Mete giyindi geldi... Tüm bunların hepsi 10 dakika içinde oldu bitti... Bir de 8:00 minibüsüne yetişip bindiler...
Biz de arkalarından 1 saat kadar yürüyüş yaptık. Tekneye geldik. Hülya ve Tolga da alargadaki teknelerinden bize gelmişler. Sabah kahvemizi içip kendimize geldik.
Bu düşme olayı bende epey sinir bozukluğu ve stres yaptı. Artık düşerken mi, çıkmaya çalışırken mi bilmem kaval kemiğini ve bileğini de çarpmış. Neyse ki gün içinde fazla şişmemiş. Zaten üzerine rahat bastı olaydan sonra. Bu arada Allahtan telefonuna da pek birşey olmadı. Başta hoparlörü çalışmıyordu; gün içinde tüm fonksiyonları da yerine geldi. Neyse yine ucuz atlattık, Allah korudu.
Bu bizim aşçılar buradayken iyiydi. Onları özleyeceğiz. Herşey o kadar aceleye geldi ki giderlerken bir veda fotosu bile çekemedim. Tabii bugün iş başa düştü. Onlar varken mutfağa bir tek içecek birşeyler getirmek ve bulaşık yıkamak için uğruyordum. Bugün yemek işine giriştim; soğan olayına da bu çözümü getirdim.
Akşamüstü yine feci yağmur yapdı, şimşekler çaktı; teknede olmaktan çekinip kendimizi dışarı attık, Migros'a kadar zor gittik. Yağmurun dinmesini beklerken iskele sorumlusu Mahir sağolsun bize çay ısmarladı.
Bu yağmur dünden beterdi. Orta hatchden su alıyoruz, salon epey ıslandı. Kokpit de sular altında kalıp kurumadığı için günün büyük kısmında teknenin içine kısılmak da epey sıkıcı oldu. Bu akşam da yağmur yağıp sabaha dek dinmeyecekmiş. Bekleyip göreceğiz bakalım umarım rüzgar şiddetli olmaz da rahat uyuruz.
Yorumlar
Yorum Gönder