21 temmuz 2013 - pazar

Orhaniye'de uyandık. Hava biraz rüzgarlı. Öğlene doğru Ferdi pasarellamızı getirdi. Yeni gibi olmuş valla bizi bir müddet daha idare eder. 
Orhaniye Martı Marina'ya atık atmak için yanaştik . Bu sene atıklarımızı asla denize boşaltmayıp istasyonlarda çektirmemiz ve mavi karta işletmemiz şart koşuluyor.
Öğlen rüzgarın elverdiği ölçüde yelken yapıp Hisarönü körfezinde dolaştık. Burada doğa o kadar güzel ki anlatamam. Mutedil esen rüzgar, abartısız dalgalar, yeşil kıyılar ve buralara aykırı iki ad. otel...

Biri, sevgili başbakanımız ile bağlantılı olduğu söylenen Turgut koyundaki otel, diğeri de eskiden Robinson Club olan ve su an hükümete yakınlığı ile tepkiler gören Doğus Grubuna ait otel D-Marin...

İkisinin de tek ortak yanı bu bakir ve güzel koyda oldukça rahatsız edici birer beton yığını olmaları...
Yelkenin ardından soluğu bizim köyümüz Selimiye'de aldık. Biraz tekne temizliği zaten oldukça fazla olan yorgunluğumuzu ayyuka çıkarttı. 
Yemeğimizi sevgili altın diş Osman'da yedik. Ali, Ceri Cafe'de her zamanki tatlı seansını yaptı yine... Su an teknedeyiz ve dinleniyoruz... Mehtap çok güzel...


Yorumlar

Popüler Yayınlar