DADD Ralli Akdeniz 2019 41.Gün
Kemer Marina’dayız. 9:00’da marina müdürü ve rehberlerle beraber kahvaltı için Meydan Restaurant’a geldik. Nehir kenarında, enfes bir mekan. Ördekler, kazlar ve araya kamufle olan tavuklar eşliğinde eşsiz lezzette ve çılgın çeşitte kahvaltı ettik. Hele o fırından çıkıp sıcak sıcak gelen puf pidelere doyum olmadı.
Olimpos Dağı’nın zirvesine çıkmak hem ürkütücü hem de cezbedici... Tahtalı Dağı’ndan bahsediyorum. 900 m. Yüksekliğe kadar araçlarla çıkıp geri kalan yolu tırmanmak için teleferiğe biniyorsunuz. Zirve 2365 mt. Yükseklikte... Teleferik ilk başta biraz korkutucu gelse de bindikten ve kapıları kapandıktan sonra insana bir güven geliyor. Eşsiz manzara, yalçın kayalar bir saha nasıl bu denli yüksekten görünür ki...
Teleferikten indiğimiz gibi zirvedeki Sheakspeare Restaurant’ta dünyanın en pahalı kahvesini içtik. Tanesi 5 dolar... Amerika’da bile yoktur böylesi... Ayrıca hediyelik eşyalar mağazasındaki en dandik şeyler bile dolarla idi... demek ki 2365 m yükseklikte para birimi dolarmış. Tanrılara bu denli yakınken onlarla fotoğraf çektirmezsek ayıp olurdu.
Bu arada arkamızdaki yazıya dikkat lütfen... “Tahtalı” yazıyor ya buraya çıkana kadar Taktalıköy’e gidiyoruz “ esprilerinden geçilmedi.
Zirveden inip Phaselise antik kentine geldik. Buranın
İ.Ö. 333'de Büyük İskender'i altın taçla karşılamaları şehir tarihinin en renkli sayfalarından biri... İskender'den sonra bir çok kere el değiştiren Phaselis, İÖ. 167'de Likya Birliğine üye olup birlik sikkeleri basmış. Bir süre komşu kent Olympos ile korsanların talanlarına maruz kalmasının ardından İ.Ö. 43'de Roma egemenliğine girmiş...Coğrafi konumu önemli bir liman kenti olduğunu gösteriyor. Biri yarımadanın kuzeyinde diğeri kuzeydoğuda üçüncüsü ise güneybatı kıyısında yer alan üç limana sahip kentin en ilgi çekici yapılarından biri su kemerleri. Benim buraya üçüncü gelişim ve herhalde gezmeyi sevdiğim en güzel antik kent... Genellikle cascavlak güneş altındadır antik şehirler burası ise uzun sedir ağaçlarının gölgeliğinde...
Günümüzün geri kalanında marinaya dönüp dinlendik. Akşam 19:30’daki kokteyl ve yemeğe kadar bir güzel uyumuşuz.
Yemek, marinanın içindeki Shakespeare Restaurant’ta oldu. Bense restaurantın logosuna bayıldım.
Yorumlar
Yorum Gönder