İos 21-25 Haziran 2023




Aslında bu seyahati planlarken amacım Naxos ve Paros'u mutlaka içine katmaktı. Birkaç gündür süren ve önümüzdeki günlerde devamının geleceğini internet sitelerinden gördüğümüz hava raporları doğrultusunda rotamızı Naxos'tan İos'a çevirdik. Sabah erken yola çıkıp İos'un limanına girmeye çalıştık ancak liman çok doluydu ve polis bize orada bu gece yer olmadığını ve yan koya gitmemizi söyledi... Biz de Milopotamou koyuna gidip 6 mt. derinliğe demirimizi attık. Koy, oteller bölgesi ve güzel bir plajı var. Biz burada üç gün kalmak durumunda kaldık hava muhalefeti dolayısıyla ve inanılmaz sallandık inanılmaz rüzgâr yedik, biminimizi dahi açmak durumunda kaldık, güneşte oturamadık, akıntıdan dolayı denize kendimizi halata bağlayarak girdik, gece uykularımızı nöbetleşe uyuduk yani burada keyifsiz üç gün geçirdik diyebilirim.

Dördüncü günün sabahı hava biraz durulunca tekrar limana girmeyi denedik. Limanda bu kez yerler açılmıştı feribot un yanaştığı iskeleye demir atarak kıçtan kara olduk.  İos'a biz daha önce de gelmiştik burası eğlence adası ve genellikle yirmili yaşlarda gençler tercih ediyor... Gün boyu sayısız ferry geliyor ve yüzlerce kişi adaya yayılıyor... Limanda yenileme çalışmaları var ve bir kısmında tonozlar devreye girmiş durumda...

İlk gün limana yakın bir plajda şezlong kiralayarak denize girdik.  İkili bir şemsiyeye 14 euro para verip günü burada geçirdik. Limandan Choraya 15 dakikada bir  otobüs kalkıyordu ancak biz araba kiralamayı tercih ettik. Bir gece önceden aldığımız araba ile choraya çıktık. Yine dar sokaklar, takıcılar, barlar, hediyelik eşya dükkanları, gezdiğimiz saatte kapalı olan ancak gecenin ilerleyen saatlerinde açılacak olan klüpler... Yukarıya doğru istemeden de olsa tırmanışa geçiyorsunuz ve en üst nokta olan yel değirmenlerine ulaşıyorsunuz. Dönüşte yine geleneksel bir Yunan lokantasında yemek yedik. Buradaki Rum Pontus'lu Trabzonlu genç bildiği birkaç Türkçe kelime ile bizlere oldukça yakın davrandı. Kara sineklerden fırsat buldukça yemeğimizi yedik. Bu arada Yunanistan gezimiz başladığından beri önce sivrisinekler sokmadık yerimizi bırakmadı. Ios'tan itibaren de kara sinekler karabasan gibi bizi rahat bırakmadı. Ne zaman ki Türkiye'ye döndük "ohhh" dedik. 








Ertesi gün arabayla adanın bütün yollarını dolaştık diyebilirim. Aslında Ios, arabayla dolaşılacak bir ada değil. En canlı yeri chora. Adanın en güzel plajında da zaten 3 gün alargada kalmıştık. Ios adası, Homeros’un öldüğü yermiş ve mezarının da burada bulunduğu rivayet oluyor. Ben tabii mezar ziyareti yapacağım diye tutturunca düşündüğümüzden daha çok yok  kat etmemiz gerekti ancak bir türlü mezarı bulamayınca ben de pes etmek zorunda kaldım. 
Güney bölgesinde bulunan Manganari koyuna gittik. Burada buzlu kahvelerimizi içerken bir koşu gidip denize girdim. Adaya özgü keçi peyniri üretim yerine gittik ve buradan tadım yapıp harika peynirler aldık. (Keşke daha fazla alsaymışız...) Milopotamou koyuna gidip burada da denize girdik. Bu koy o kadar kalabalık ki fırında hiçbir şey kalmamıştı. Bakkaldan biraz atıştırmalık alıp yedik. Akşamüstü arabayı bıraktık. Akşam yemeğinde biz Ali’yle karşıdaki balıkçıda yedik güzel keyifli bir yemekti ve yemeğin sonunda bize papatya çayı ikram ettiler. Ios'ta limanda kalmanın güzel tarafları olduğu kadar kötü tarafları da var. Çok turistik bir ada olduğu için saatte en az iki tane devasa feribot geliyor ve feci sallanıyorsunuz. Demiri çok iyi tutturup direklerin konumunu çok iyi ayarlamak gerekiyor.

Yorumlar

Popüler Yayınlar