25 Haziran Lipsi

Patmos ile Lipsi adası yaklaşık 2 saat. Biz de 8:30 gibi limandan ayrılıp 11:00'e doğru Lipsi'ye girdik. Lipsi'nin Limanı oldukça rahat ve çift taraflı uzun bir rıhtımı var.

Öğlen yemeği sonrası adayı keşfe çıktık ve 20 dakikada bitti. Burası bana Oinoussos'u hatırlattı. Siesta saati olduğundan her yer kapalı, sokaklarda kimseler yok ve çok küçük. Tepede büyük bir kilise var ve oradan kuş bakışı liman görünüyor. Biraz dolanıp 24 saat açık pastahaneye gidip oturduk. 

Lipsi'nin Limanı oldukça rüzgarlı olduğundan deniz kıpır kıpırdı ve canımız girmek istemedi. Teknede tüm gün kitap okuduk ve defalarca buraya gelmiş olan yan tekneden restaurant önerisi aldık. 

Lipsi'de hemen hemen hiçbir şey yok. Birkaç hediyelikçi, bir pastane, birkaç taverna haricinde... Market bile bulmakta zorlandık. Zaten bulduğumuz tek market de tımarhane gibiydi. İngilizce bilmiyorlar, kendi aradığını bulamıyorsun, etraf çok dağınık, içeride çılgınca ağlayan bir bebek, birbirlerine bağrışan market sahibi karı-koca ve kızları var. Neyse birkaç minik ihtiyacımızı bulup tekneye döndük. 

Akşam yemeğimizi limanın hemen çıkışındaki restaurantta yedik ve aç kaldık. Menüyü anlamak bile zordu. Ahtapot, cacık, fırın peynir, Yunan salatası ve sosis tabağına 38 Euro verdik. Sosis çok kötüydü giyemedik. Ahtapot kayış ve kömür gibiydi. Mezelerle idare ettik. Kredi kartı geçmemesi de şahaneydi doğrusu. Hem aç kaldık hem de cebimizden dolu para çıktı. Bir daha kimsenin tavsiyesine uymak yok; kendimiz karar vereceğiz.