24 Haziran Patmos

Bugün istikamet Patmos adası. Samos'tan 7:00 gibi demirimizi aldık ve 4 saatlik yolculuğun ardından Patmos'un limanına yanaştık. Yarın Şeker bayramı olduğundan Türk tekneleri adayı şimdiden istila etmiş durumda. Burası doğal bir liman ve limanın içinde epeyce bağlanacak yer var. Ayrıca limana girerkenki koylar da alargada gecelemek için oldukça uygun.
Patmos, Hora'sındaki Manastır ile çok dikkat çekici bir ada. Bu manastırı İsa'nın 12 havarisinden Saint John kendi adına inşa etmiş. Ada eskiden bu manastır sayesinde çok zenginmiş. Çünkü manastırda iyi bir eğitimden geçen adalılar gemicilik ve denizcilikte çok ilerlemişler. 1720'de rahipler ve zenginler arasında anlaşmazlık çıkmış ve ada ikiye bölünüp zenginliğini yitirmiş. Şimdi ise turistler ve manastıra gelen hacı adayları ile para kazanılıyor. 

Bizim kaldığımız limanın bulunduğu bölgenin adı Skala ve adanın en hareketli yeri. Biz de öğlen bir keşif gezisi yaptık ve merkezdeki canlı avluda birşeyler yedik içtik. Bu arada ben de en sevdiğim Panama şapkalarından bulup aldım. Deniz de Yunan Tanrı'ları merakından ötürü iki ad. Mitolojik tshirt. 
Öğleden sonra 15:30 daki otobüsle Hora'ya manastırı ziyarete çıktık. Burası Halen aktif olarak kullanıldığından belirli saatlerde ziyarete açık. 16:00-18:00 arası açıkmış iyiki de biz de ziyaret edebildik. İçeri giriş 4 Euro çocuklara ise yarı fiyat. Tabii benim hemen bacağımı kapayacak bir örtü verdiler. İçerinin mimarisine bayıldık. İçiçe geçen avlular, kemerler, dar merdivenlerle çıkılan kademeler, inanılmaz güzel ve bozulmamış fresklere sahip bir kilise, ve milyonlarca Euro ederi olan el yazması baskılar, padişah fermanlar, ikonolar... İçerde fotoğraf çekmek yasaktı ancak ben yine gizli birkaç kare çektim...
Ardından biraz dar sokaklarda dolaşıp Balcony Cafe'de birşeyler içtik. Manzarası bir harikaydı... 
Hora'ya bu kutsal manastırın gölgesi düşmüş durumda. O kadar sessiz ve uhrani ki insan konuşmaya dahi korkuyor. 
5:30 otobüsüyle Skala'ya geri döndük çünkü burada başka yapılacak birşey yok. Otobüsten inince de Deniz ve ben kendimizi Patmos'un serin ve tuzlu sularına atıp serinledik. 
Akşam yemeği için daha çok yerel halkın tercih ettiği ve aile işletmesi olan Sagitarius Restauran'ı tercih ettik. Bu günkü menümüz cacık, peynir topları, kabak mücver, tarama salata, pizza ve Deniz için de spagetti bolenez. Deniz, spagettinin Tenis Cafe'dekine 10 basacağını iddia etti ama şu tuhaf baharattan vardı içinde yine yeni bahar  ya da muskat tadında ben yine beğenmedim. Tüm bu yemeğe ve uzoya 35 Euro para ödedik. 
Yarınki limanımız Limni adası olacak...

Yorumlar

  1. Tesadüfen de olsa iyiki fark etmişim,ellerinize emeğinize sağlık....Rüzgarınız gönlünüzce olsun....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar