6 Ağustos 2013 - salı
6:30'da kalkıp yarım saatten sonra Tilos'tan yola çıktık. Deniz oldukça dalgalıydı. Nisiros'un Pali Marinası'na girdiğimizde saat 10:00 'du ve tekneler yeni yeni çıkıyorlardı.
Manastırı geride bırakıp yolun sonuna kadar gittiğinizde volkanik bir plajla karşılaşıyorsunuz.
Güneşi de böyle batırdık...
Hemen iki araba kiraladık. Bu ada araba ile güzel geziliyor. Öğleden sonra bakir plajlarda denize girdik. Bulduğumuz ağacın gölgesine hep beraber sığıştık.
Saat 3 gibi teknelerimize gelip bu kez adanın en gezilecek yerlerine doğru yola çıktık. İlk durağimız Emborios köyü girişindeki doğal sauna. Yaklaşık 3 m2 kadar bir doğal mağarada, gerçekten sauna keyfi yaşadık. Volkanik bir adada böyle sürprizlerle karşılaşılabiliyor:)
İkinci durağımız kraterler... Araba kiraladığımız firma geçen sene de gördüğümüz Stefanos kraterinden ziyade patika bir yoldan gidilen başka kraterleri de mutlaka görmemiz gerektiğini söyleyince 15 dakikalık zorlu bir yürüyüşle çok etkileyici bir manzaraya ulaştık. Buradaki kraterden hala dumanlar çıkıyor.
Sıra Nikia köyünde. Burası dar sokakları, beyaz ama renkli kepenkleriyle Yunanistan'ın en güzel köyü seçilmiş. Öncelikle geçen seneden tadı damağımızda kalan volcano tatlısı için köyün girişindeki kafeye girdik... Yine lezizdi.
Veeee güzelim Nikia köyü. Herkes burada yaşamayı ister...
Son durağımız Mandraki. Burası Nisiros'un en turistik yeri. Deniz kenarında, çok şirin bir kasaba. Dar, Alaçatı'yı andıran sokaklarında duyduğumuz ilahi sesin peşinden çok mistik bir yere geldik. Bu manastır 600 sene önce inşa edilmiş. Hayatımda etkilendiğim muhteşem yapıların arasında yerini aldı.
Teknelere döndüğümüzde saat çoktan 21:00 olmuştu.
Şimdi de Pali koyunda Afroditi restaurantta Yunan lezzetleriyle başbaşayız.
Harika. "Star Trek" maceraları gibi. sanki başka bir gezegen. Bu dünyadan size iyi bayramlar
YanıtlaSilKasım
yorumunuzu çok beğendim, size de selammmmm
YanıtlaSil