22 Haziran 2015 - Sakız Adası 38 22.12N 26 08.72E
Kahvaltıdan sonra dünden kiraladığımız arabamızı alıp Cozmote bayiine gittik. Yunan adalarında rahat kullanabilmek için multi wireless cihazı almak istiyoruz. Bize yardımcı olan kız giriş yapmak için tüm cihazları isteyince tekrar tekneye döndük ve ipad'i aldık. Dükkana tekrar gittiğimizde kız bu sefer pasaport istedi. Yanınızda olmadığı için bu kez ben yürüyerek tekneye döndüm. Ali arabayla gelip beni aldı ve tekrar dükkana gittik. Neyse ki bu cebelleşmenin sonucunda 5 Gb'lik aylık internetimiz oldu:) Hat ücreti 20 euro, cihaz 42 euro...
Şimdi gezimize devam edebiliriz. İlk durağımız Nea Moni Bizans manastırı... Burası 11. yy'dan kalma ve mozaikleri ile meşhur.
Manastırda gördüğümüz insan kemiklerin sebebinin Türklerin saldırısı olduğu duvarlarda yazıyor. Manastır ikinci büyük darbeyi de 1881 depreminde almış. Pek çok mozaik bu depremde zatar görmüş.
Bu tavus kuşu da manastırın bahçesinde kuyruğunu açıp resmen bize merhaba dedi. Ben böyle muhteşem bir yaratık görmedim.
Sonraki durak Avgonyma köyü. Burada yazın 30, kışın ise 10 kişi yaşıyormuş ama evler oldukça bakımlı. Avluları ve teraslarıyla adeta bir tatil köyü havasında. Köy meydanındaki lokantada fırında pişmiş nefis köy yemekleri yedik. Ve 4 kişi sadece 37 euro hesap ödedik.
Buraya çok yakın olan Anavatos'un hazin bir hikayesi var. Dik bir yamacın üzerinde olan bu köy şu an terkedilmiş bir durumda. 1822'de Türkler'in istilası sırasında, 400 kadar köy sakini korkudan kendini 300 m. yükseklikten aşağıya atmış. Gerçekten tüyler ürpertici, dar sokakların etrafına dizilen evler şu an yıkık dökük ve belli bir noktadan sonra gezenler için tehlike arz ediyor. Biz Türler, bu adaya ve halkına az çektirmemişiz...
Arabayı teslim etmeden önce en son uğrayacağımız yer, senede bir gün açık olan 16.yy sonlarına ait Moni Moundon Manastırı... Buraya gitmek için toprak yollara girdik, geri döndük, başka yol bulduk ve sonra galiba manastıra ılaştık. Galiba diyorum çünkü in cin top oynadığından doğru yerde olduğumuza bir türlü emin olamadık.
Şehre döndüğümüzde epey yorulmuştuk. Yine de dönüş yolunda birkaç dükkan gezip sakız siparişlerimizi aldık. Zeliha ve ben işi daha da ileri götürüp akşam yemeği için salata malzemesi almak uğruna sabahtan gördüğümüz manava gittik. Ama maalesef 15:00 ve 18:00 saatler arası Yunanlıların siesta zamanı olduğundan, sabah yürümekte zorluk çektiğimiz sokakları ıssızlığından tanıyamadık. Manav dahi kapalıydı. Sonra da ekonomimiz kötü diye ağlıyorlar.
Şu an teknedeyiz ve yorgunluktan kıpırdayacak halde değiliz.
Bugün tekneyle katedilen yol: 0 nm
Bugün yütüyerek katedilen yol: 7 km.
Yorumlar
Yorum Gönder