28 Haziran 2013 - cuma

Sabah mükemmel bir kahvaltiyi zorlu bir etap takip etti... Zincirimizin kaç metre demir attigimi anlamamiza yarayan boyalari asindigi icin Moshonis'i iskeleye aborda edip zinciri iskeleye yaydik. 10 metrelere kiyacagimiz renkli plastikler yararsiz ciktigi icin genius bir fikir olarak sadece 30 metreye kirmizi oje ile isaret koyduk... Eeee Türk akli iste bence gecici olarak cok ise yaradi, renkli ojelerden alip diger metreleri de boyamayi düsünüyorum:) Boya isimiz bitince zincirimizi toplayip Bedri Rahmi Koyuna geçtik. Kiçtan kara ve güzel bir ögle yemeginden sonra Göcek Adasi'na iskeleye baglandik. Burasi Göcek'e çok yakin ve cennet gibi bir yer, begonvillerin arasinda, tavuklarla beraber günesleniyor ve balik sürülerinin icine bombalama atliyorsunuz. Burayi isleten aile ile de yillar icinde çok iyi dost olduk. Bu yüzden Göcek'te gecirdigimiz zamanin hemen hemen yarisindan çogunu burada geciririz. Hele gece olup herkes motorlarla adadan gidince , adayi kapatmis gibi hissediyorsunuz. Tabi bu kadar dogallikla beraber arilar da - ozellikle beni- rahat birakmadi ve yine nasibibi aldim . Aklinizda bulunsun arinin soktugu noktayi yanan sigaranin külü ile isitirsaniz acisi nispeten daha cabuk geciyor.